Alzheimer Hastalığı ve Bellek Kaybı
- Atilla Albayrak
- 28 Mar
- 2 dakikada okunur

Beynimizin bellek sistemi, bilginin depolanmasında kritik bir rol oynar. Bu süreç, önce hipokampusa girer ve burada kısa süreli belleğe kaydedilir, ardından uzun süreli belleğe aktarılır. Hipokampus, deniz atı şeklinde bir yapıya sahiptir ve burada kısa süreli bellek elektriksel aktiviteyle kaydedilir. Kısa süreli bellek, genellikle 3-6 saat arasında devam eder ve elektriksel voltajla ilişkilidir. Uzun süreli bellekte ise protein sentezi devreye girer; nöronlar yeni proteinler üreterek yeni bağlantılar kurar.
Kısa belleğin merkezi hipokampusken, uzun belleğin merkezi beyindeki kortekstir. Bu süreç, bir bilgiyi sürekli tekrar ederek yeni proteinlerin oluşturulmasına ve nöronların dallanmasına yol açar. Alzheimer hastalığında ise, ilk kaybolan bellek kısa bellek olup, kişilerin yeni şeyler öğrenmelerini engeller. Kısa bellek genellikle geçici bilgi akışı için kullanılırken, uzun bellek daha kalıcı deneyimleri ve bilgileri saklar.

Korku ve Bellek
Korku ve bellek arasındaki bağlantı da önemlidir. Korku merkezi olan amigdala, öğrenme sürecinde etkin bir rol oynar. Korkunun belirli bir düzeyde olması öğrenmeyi kolaylaştırırken, aşırı korku beyin işlevini olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden çocukların öğrenmesinde disiplin ve denetim önemlidir; fazla veya yetersiz korku, öğrenme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir.
Alzheimer Hastalığı ve Bellek Kaybı
Alzheimer hastalığının başlangıcında, kısa bellek kayıpları görülür. İnsanlar genellikle günlük yaşamlarındaki küçük detayları unuturlar, ancak eski anılar, özellikle duygusal olarak anlamlı olanlar korunur. Hastalığın ilerleyen aşamalarında, uzun bellek de etkilenebilir, ancak kalıcı anılar, örneğin askerlik ve evlilik gibi anılar, daha geç kaybolur.

Alzheimer Testleri ve Tedavi Yöntemleri
Alzheimer hastalığına dair testlerden biri, saati çizme testidir. Bu testte, kişiden saati çizmesi istenir ve saatin doğru şekilde çizilememesi, Alzheimer'ın bir belirtisi olabilir. Bu tür testlere "Alzheimer Clock Test" denir. Ayrıca Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaçlar, beyindeki asetilkolin seviyesini artırmaya yöneliktir. Asetilkolin, Alzheimer hastalığında azalır ve bu ilaçlar asetilkolin esterase adlı enzimi bloke ederek asetilkolinin yıkımını engeller.
Mutluluk ve Bellek
Mutluluk ve hafıza arasında da güçlü bir ilişki vardır. İnsanlar, geçmişteki mutlu anılarını hatırlayarak daha mutlu olurlar. Eski bayramlar veya çocukluk anıları gibi geçmişteki güzel hatıralar, kişiyi mutlu edebilir. Yapılan araştırmalara göre, insanlar travma yaşadıktan sonra mutluluk seviyeleri düşebilir, ancak zamanla normale dönebilir. Ayrıca büyük ödüller kazanan kişiler de zamanla eski mutluluk seviyelerine ulaşırlar.

Epilepsi ve Beyin
Epilepsi hastalarının MR görüntülerinde, hipokampus bölgesindeki küçülme, mezial temporal skleroz (hipokampüs atrofisi) olarak adlandırılır. Epilepsi tedavisinde, genellikle önce EEG çekilir, ardından MR görüntüleme yapılır ve bu tür değişiklikler gözlemlenir.

GABA ve Serotonin
GABA (Gamma-Aminobutyric Acid), beyinde sakinleştirici etkiye sahiptir ve GABA kanalları açıldığında, nöronlar daha negatif hale gelir ve uyarılma zorlaşır. GABA'nın etkisini artıran ilaçlar, benzodiazepinlerdir. Bu ilaçlar, kaygıyı azaltır ancak hafıza üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Diğer bir önemli kimyasal ise serotonin olup, mutlulukla ilişkilendirilir. Beyindeki serotonin seviyeleri, ruh halini doğrudan etkiler. Ayrıca bağırsaklardaki serotonin üretimi de beyinle doğrudan ilişkilidir; sebzeler ve lifli gıdalar tüketmek serotonin seviyelerini artırabilir.
Comments