top of page
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

Silah Bırakma Süreci Başladı mı? Bahçeli’den Ahmet Türk’e Tarihi Telefon

  • Atilla Albayrak
  • 10 May
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 May

Devlet Bahçeli ile Ahmet Türk arasındaki tarihi görüşme, silah bırakma sürecine dair umutları artırdı.

Türkiye siyasetinde tarihi bir dönemeç daha kaydedildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme sürecine ilişkin yapılan kongre sonrasında DEM Partili Ahmet Türk’ü telefonla arayarak süreci kutladı. Bu olağanüstü gelişme, Türkiye’de barış ve demokratikleşme yönünde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir mi?


🔔 Bahçeli’den "Hayırlı Cuma" Mesajı: Sürece Dair İlk Temas

Geçtiğimiz günlerde PKK’nın gerçekleştirdiği 12. kongrenin ardından İmralı Heyeti üyesi Ahmet Türk’ün yaptığı açıklama gündeme bomba gibi düştü. Ahmet Türk, katıldığı bir televizyon programında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kendisini arayarak “Bu sürecin hayırlı olmasını dilediğini” ve "Hayırlı bir Cuma" ifadesini kullandığını duyurdu.

Bu gelişme, sadece bir nezaket jesti değil, aynı zamanda Türkiye’de olası bir silah bırakma süreci ve siyasal dönüşümün sinyali olarak yorumlandı.


🔫 PKK’nın Kongresi ve Öcalan’ın Tarihi Çağrısı

Her şey 27 Şubat 2025 tarihinde Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamayla başladı. Öcalan, tüm bağlı gruplara silah bırakma ve PKK’nın kendini feshetmesi çağrısı yaparak, kongre toplanmasını istedi. Bu çağrı şu ifadelerle yankılandı:

“Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”

PKK, bu çağrıdan yaklaşık bir ay sonra 1 Nisan’da ateşkes ilan etti. Ancak, kongre tarihi ve yeri tartışmalı hale geldi. Bahçeli’nin 20 Mart’taki çıkışı bu tartışmalara yön verdi: “Kongre 4 Mayıs’ta Malazgirt’te toplansın” önerisi, MHP liderinin süreçteki aktif rolünü de gözler önüne serdi.


🗳️ 5-7 Mayıs: PKK Kongresi Toplandı

PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde kongresini topladığını ve “tarihi kararlar aldığını” duyurdu. Henüz kongre sonuçları resmi olarak açıklanmasa da süreçteki aktörler umutlu. Bu açıklamalar sonrası Ahmet Türk, “Zaten kongrenin toplanmış olması ve Sayın Öcalan’ın bu talebinin yerine getirileceği konusunda başından beri bir endişemiz yoktu” diyerek yakın zamanda bir açıklama beklediklerini belirtti.



📞 Bahçeli-Ahmet Türk Telefonu: Yeni Bir İklim mi?

Ahmet Türk, telefon görüşmesine dair şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Bahçeli beni aradı. Bu sürecin hayırlı olmasını diledi. Bizleri kutladı. Ben de Sayın Bahçeli’yi kutluyorum ve emeğine büyük saygı duyuyorum.”

Ayrıca Türk, barışın sağlandığı İrlanda'da süreç için “Good Friday” yani “Hayırlı Cuma” ifadesinin kullanıldığını hatırlatarak, Türkiye’de de bugünün “Hayırlı Cuma” olarak anılmasını önerdi. Bu sözler, sembolik olarak barışa inanç mesajı taşıyor.


🧩 Devlet Bahçeli'nin Stratejik Dönüşümü

Devlet Bahçeli'nin bu sürece verdiği destek, sadece barış için değil, aynı zamanda Türkiye'deki milliyetçi siyasetin yeni bir faza geçişi açısından da değerlendiriliyor. Bahçeli’nin "her zaman görüşebiliriz" şeklindeki yaklaşımı, MHP ile DEM Parti arasında doğrudan olmasa da dolaylı bir temas hattı oluşabileceğini düşündürüyor.

Bu durum, geçmişte sert kutuplaşmaların yaşandığı Türk-Kürt meselesine farklı bir yön veriyor.


🛑 Hakan Fidan’dan "Silahlar Yeterli Değil" Mesajı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, süreci destekleyen ama sınırlarını da çizen açıklamalarda bulundu. TV24 yayınında şu sözler dikkat çekti:

“Artık silahlı mücadelenin olmadığı, herkesin birbirine saygı duyduğu, refahı ve özgürlüğü paylaştığı bir bölgeyi inşa etmemiz gerekiyor. Ama sadece silahların bırakılması yetmez. İllegalitenin de sona ermesi gerekiyor.”

Fidan ayrıca, geçmişte arsenik ve cıva ile zehirlendiğini, bu suikastın MİT Başkanlığı dönemine denk geldiğini belirtti. Bu açıklama, devlet içinde barış sürecini sabote etmeye çalışan odaklara karşı bir “hesaplaşma sinyali” olarak da yorumlandı.


📜 Siyasi Arka Plan: DEM Parti ve Adalet Bakanlığı Teması

Süreç boyunca DEM Parti heyetleri, hem Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile hem de dolaylı olarak iktidarla birçok temas gerçekleştirdi. 24 Nisan’da gerçekleşen görüşmenin en önemli başlığı, Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki çalışma koşullarıydı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in “bazı gelişmeler olacak” açıklaması, o dönem dikkat çekmişti.


💬 Ahmet Türk: “Demokratik Türkiye İçin Bu Kapı Açılmalı”

Ahmet Türk, silahların bırakılmasıyla sürecin tamamlanmayacağını vurguladı:

“Sadece ‘Kürt meselesi’ değil, Türkiye’nin demokratik bir geleceğe ihtiyacı var. Mecliste bu adımların atılması gerekiyor. Hepimiz demokratik bir ülkede mutlu oluruz.”

Bu çağrı, Türkiye'nin barış ve çözüm sürecini sadece güvenlik değil, siyasal sistem düzeyinde de ele alması gerektiğini gösteriyor.


🧱 Silah Bırakma Süreci Direnç Noktaları ve Eleştiriler

Tüm bu gelişmelere rağmen, özellikle milliyetçi çevrelerden ve devlet içindeki bazı geleneksel yapılardan sürece ilişkin çekinceler geldiği belirtiliyor. Özellikle Bahçeli’nin attığı adımın MHP tabanında nasıl yankı bulacağı henüz belirsiz.

Süreç aynı zamanda “acaba yeniden çözüm süreci mi başlıyor?” sorusunu gündeme getirdi. Ancak bu kez süreç, gizli değil açık ve çok taraflı yürütülüyor.


🔮 Tarihi Bir Dönemeç mi, Geçici Bir Yumuşama mı?

Silah bırakma süreci, Abdullah Öcalan’ın çağrısı, PKK’nın kongresi, Bahçeli’nin telefonu, Hakan Fidan’ın açıklamaları ve DEM Parti’nin girişimleriyle birlikte şekilleniyor. Türkiye belki de uzun süredir ilk kez bu kadar ciddi bir şekilde “terörsüz bir gelecek” kavramını tartışıyor.

Ancak her çözüm süreci gibi bu da kırılgan. Siyasi irade, toplumsal destek ve uluslararası konjonktürün etkisi, sürecin gidişatını belirleyecek.

Comentários


© 2025 by EE 

Güncel haberleri kaçırmayın!

Bültenimize abone olun.

bottom of page