Unutturulan Geçmiş: Modern Türkiye Talat Paşa’yla Neden Hesaplaşmıyor?
- Atilla Albayrak
- 21 Haz
- 3 dakikada okunur

Modern Türkiye'de Talat Paşa’ya Bakış: Unutulan Bir Figür mü?
✨ Tarihin Kenarında Kalan Bir Lider
Mehmet Talat Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarına damga vuran, önemli kararların arkasındaki isimlerden biri olarak öne çıkar. 1874 yılında Edirne’de doğan Talat, bir posta memuru olarak başladığı hayatını, Osmanlı'nın son sadrazamlarından biri olarak tamamladı. 1917-1918 yılları arasında sadrazamlık yapan Talat Paşa, çoğu zaman İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin siyasi aklı olarak görülmüştür. Ancak Cumhuriyet'in ilanından sonra bu kritik figür, hem kamu hafızasından hem de resmi tarihten neredeyse silinmiştir.
Bu yazı, şu sorular üzerinden Talat Paşa’nın modern Türkiye'deki yerini sorgulamaktadır: Talat Paşa neden unutturuldu? Bu sessizlik bir tercihin sonucu mu? Yoksa zamanla şekillenen bir unutuluş mu?
🌐 Cumhuriyetin Köklerinde Talat Paşa’nın Gölgesi
1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıyla birlikte, Osmanlı dönemiyle sembolik bir kopuş yaşatılmak istendi. Bu kopuşun bir parçası olarak, Osmanlı’nın son yıllarına damga vuran figürler yeni rejim tarafından sessizliğe itildi. Enver Paşa, Cemal Paşa ve Talat Paşa gibi İttihatçı liderler, Cumhuriyet'in ilk yıllarında anılmamaya başlandı.
Mustafa Kemal Atatürk‟ün liderliğini yaptığı yeni rejim, özellikle Talat Paşa’nın adını özenle geri planda tuttu. Bunun nedenlerinden biri, Talat Paşa'nın adının, 1915 Ermeni Tehciri ile sürekli olarak birlikte anılmasıydı. Yeni Türkiye, bu travmatik olaydan uzak bir kimlik inşa etmeye çalışırken, Talat Paşa gibi figürlerin anılması politik riski de beraberinde getiriyordu.

🇹🇷 Talat Paşa’nın Ölümü ve Ulus-Devlet Hafızası
15 Mart 1921'de Berlin'de Ermeni asıllı Soghomon Tehlirian tarafından suikasta uğrayan Talat Paşa, öldürüldüğü anda Osmanlı sürgün hükümetinin sembolik lideriydi. Suikast, uluslararası kamuoyunda Ermeni Soykırımı çerçevesinde tartışılırken, Türkiye'de ise sessizlikle geçiştirildi. Talat Paşa’nın naaşı 1943 yılında özel bir devlet kararnamesiyle Berlin'den getirilip Şişli'deki Abide-i Hürriyet Tepesi'ne gömülse de, bu olay kamuoyunda büyük yankı uyandırmadı.
Talat Paşa’nın ölümü ve sonrasındaki suskunluk, onun Cumhuriyet hafızasındaki muğlak yerini daha da belirginleştirdi. Özellikle 1930'lardan itibaren Cumhuriyet ideolojisi, özgürlükçü, laik ve modern bir anlatı inşa etmeye çalışrken, İttihatçı liderlerin hatırası bu anlatıyla çelişti.

📊 Resmi Tarih Yazımı ve Bilinçli Unutturma
Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi tarih anlatısı, çok uzun yıllar boyunca Talat Paşa’ya nötr ya da tamamen sessiz bir bakış sergiledi. İlköğretim ve lise ders kitaplarında Talat Paşa’nın adı, ancak İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin bir mensubu olarak geçer; sadrazamlık dönemi, Ermeni Tehciri gibi olaylarla ilişkisi ya da siyasi stratejileri detaylandırılmaz.
Bu bilinçli unut(tur)ma, devletin kendi tarihine dönük seçici bir hafıza kurduğuna işaret eder. Talat Paşa gibi figürlerin anılması, sadece geçmişteki bir kişiyi hatırlamak anlamına gelmeyecek; aynı zamanda 20. yüzyılın en tartışmali konularından biri olan "soykırım" meselesiyle de yüzleşmeyi zorunlu kılacaktı.
🔎 Akademide Yükselen İlgi: Tartışmalı Miras
2000'li yıllarla birlikte Talat Paşa, tarihçilerin ve sosyal bilimcilerin yeniden dikkatini çekmeye başladı. Hans-Lukas Kieser, Taner Akçam, Vahakn Dadrian gibi akademisyenler Talat Paşa’nın siyasi kararlarını, etnik temizlik politikalarındaki rolünü ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’ndeki konumunu inceleyen çalışmalar yayınladı.
Bu çalışmalar, Talat Paşa’yı salt bir siyaset adamı olarak değil, ideolojik bir sistemin yönlendiricisi olarak analiz etti. Bazı çalışmalar onu "devlet aklı"nın bir temsili olarak görürken, diğerleri "savaş suçlusu" olarak değerlendirdi.
🏛️ Talat Paşa İçin Anıtlar ve Mekânlar: Sessizliğin Sembolizmi
Modern Türkiye’de Talat Paşa adına anıt yapılmamış, cadde ve sokaklara adı yaygın şekilde verilmemiştir. Bu yokluk, sadece fiziksel bir eksiklik değil, aynı zamanda sembolik bir yok sayıştır. Buna karşılık Abide-i Hürriyet Tepesi'ne defnedilmesi, onun tamamen dışlanmadığını da gösterir.
Sağ-milliyetçi çevrelerde zaman zaman "devlet adamı" kimliğiyle öne çıkartılsa da, bu anlatı da sınırlı bir kitlenin dışına çıkamamıştır.
⚖️ Uluslararası Hukukta Talat Paşa: Suçlu mu Sembol mü?
Talat Paşa, uluslararası platformlarda en çok adı geçen Osmanlı liderlerinden biridir. Özellikle 1915 olaylarıyla ilgili çalışmalarda onun imzaladığı emirler, sevk ve iskan kararları, Ermeni tebaaya yönelik uygulamaları hukuki anlamda tartışma konusu olmuştur.
Pek çok Batılı ülkenin parlamentoları tarafından tanınan "Ermeni Soykırımı" kararlarda, Talat Paşa'nın ismine doğrudan atıf yapılması, onu global tarih yazımın merkezine oturtmuştur. Bu da Türkiye’nin resmi makamlarının, onunla ilgili söylemler konusunda çekingen kalmasına neden olmaktadır.

🔍 Unutulmak mı, Unutturulmak mı?
Talat Paşa'nın modern Türkiye’deki konumu, derin bir tarihsel paradoksu barındırır. O ne tam anlamıyla kahraman ilan edilmiştir, ne de suçlu olarak mahkûm edilmiştir. Bu "araf" durumu, Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmekte yaşadığı zorlukların bir yansımasıdır.
Talat Paşa’nın hatırasını canlandırmak, sadece tarihsel bir figürü yeniden anımsamak değil; aynı zamanda Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişin ideolojik, demografik ve ahlaki bagajını da taşımaktır. Bu nedenle modern Türkiye'de Talat Paşa bir anlamda "unutulmak zorunda bırakılmış" bir liderdir.
Onu anmak, tarihsel cesaret gerektirir. Bu cesaret, belki de Türkiye'nin yüzleşme ve demokratikleşme sürecinde en eksik halkalardan biridir.

📚 Kaynakça
Akşin, S. (1998). Jön Türkler ve İttihat ve Terakki. İstanbul: İletişim Yayınları.➤ Talat Paşa’nın Jön Türk hareketi içerisindeki yeri ve siyasi dönüşüm süreci detaylandırılır.
Kieser, H. L. (2018). Talaat Pasha: Father of Modern Turkey, Architect of Genocide. Princeton University Press.➤ Talat Paşa’nın biyografisi, siyasi liderliği ve tehcir süreci kapsamlı biçimde ele alınır.
Comments