top of page
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

Tarımsal Kuraklık Alarmı: Anadolu Çölleşiyor!

  • Serdar Yılmaz
  • 5 May
  • 3 dakikada okunur

Tarımsal kuraklık nedeniyle susuz kalan Konya Ovası’nda çatlamış buğday tarlası
Tarımsal kuraklık nedeniyle çatlamış buğday tarlası.

Türkiye’nin tarımsal kalbi olan İç Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, 2025 yılı itibarıyla ciddi bir tarımsal kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Küresel ısınma etkileri ile artan sıcaklıklar, 2025 yağış verileri ile teyit edilen yağış eksikliği ve yeraltı suları tükeniyor gerçeği, hem çiftçiyi hem tüketiciyi endişelendiriyor.

Mart 2025 verilerine göre, Türkiye genelinde yağışlar geçen yıla kıyasla %59 azaldı. Özellikle Ege Bölgesi yağış azalması %79’a kadar çıktı. İzmir, Aydın, Denizli gibi iller, ortalamanın çok altında yağış aldı. Aydın sulama kısıtlaması, valilik kararıyla sulama sezonuna %50 oranında sınırlama getirilmesine yol açtı.


Kuraklığın Üç Büyük Yüzü: Sıcaklık, Su Kıtlığı ve Verim Düşüşü

Türkiye iklim değişikliği ile mücadelede zor bir dönemden geçiyor. Baraj doluluk oranları düşerken, tarımsal sulamada kullanılan yeraltı su kaynaklarının tükenmesi büyük bir kriz doğuruyor. Konya Ovası, bu krizin simgesi haline geldi. Konya kuraklık sorunu, Türkiye’nin en büyük tahıl üretim bölgesinde üretim kayıplarını tetikliyor.

İç Anadolu’nun tarım alanları, özellikle buğday ve arpa gibi temel ürünlerde verim düşüşü yaşıyor. Uzmanlar, buğday ve pamuk üretim kaybı konusunda uyarıyor. Pamuk üretimi ise özellikle Güneydoğu Anadolu’da kuraklık nedeniyle riske giriyor. Şanlıurfa, Gaziantep ve Mardin gibi illerde pamuk ve mısır üreticileri zor durumda.


Kuraklık Haritaları: Rakamlarla Felaketin Ayak Sesleri

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2025 yağış verileri, tarımsal kuraklık gerçeğini gözler önüne seriyor:

  • Türkiye genelinde yağışlar normallerin %53, geçen yılın ise %59 altında gerçekleşti.

  • Ege Bölgesi %79, Marmara %39, İç Anadolu %35 azalma yaşadı.

  • 32 yılın en düşük seviyeleri ölçüldü.

  • Yeraltı suları tükeniyor, kuyular derinleşiyor, enerji maliyetleri artıyor.


Aydın ve Konya: Kısıtlamadan Krize

Aydın sulama kısıtlaması, Türkiye’nin zeytin, incir ve üzüm üretiminde bir darbe anlamına geliyor. Aydın’da yıllık 200 bin ton zeytin, 75 bin ton incir ve 150 bin ton üzüm üretiliyor. Barajlardaki su seviyesinin kritik eşiğe gerilemesi, içme suyu önceliği nedeniyle çiftçiye su verilmemesine yol açıyor.

Konya kuraklık sorunu ise çok daha derin. Yılda 3 milyon ton buğday, 800 bin ton arpa, 1.5 milyon ton mısır üreten bu bölge, Türkiye iklim değişikliği sürecinin en ağır bedelini ödeyen yerlerinden biri. İç Anadolu tarım alanları artık sürdürülebilir olmaktan uzaklaşıyor.


Uzmanlar Ne Diyor?

Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız:

"Türkiye’nin %50’sinden fazlası son 6 aydır şiddetli ya da olağanüstü kuraklık yaşıyor. Tarımsal kuraklık, sadece ürün değil, yaşam ve ekonomi sorunu haline gelmiştir."

İklim Değişikliği Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar:

"Kişi başına düşen su miktarı Türkiye genelinde 1340 m³, İzmir’de 600 m³. Türkiye su fakiri sınıfına girmek üzere."

Çözüm Ne? Tarım Nasıl Kurtarılır?

  1. Modern Sulama Sistemleri: Damla sulama ve yağmurlama sistemleri teşvik edilmeli. Vahşi sulamaya son verilmeli.

  2. Kuraklığa Dayanıklı Tohumlar: Genetiği kurak iklime uygun tohumlar geliştirilerek desteklenmeli.

  3. Su Hasadı ve Yerel Göletler: Yağmur sularının toplanması için köy ölçekli çözümler uygulanmalı.

  4. Üretim Planlaması: Su tüketimi yüksek ürünler, su yetersiz bölgelerde sınırlanmalı.

  5. Çiftçi Eğitimi: Su verimliliği, toprak yönetimi ve iklim uyumlu tarım yöntemleri öğretilmeli.


Gıda Krizi Kapıda mı?

Evet. Çünkü buğday ve pamuk üretim kaybı demek, ekmek, tekstil, hayvancılık ve ihracat zincirinin zarar görmesi demek. Gıda fiyatları artabilir, ithalat zorunlu hale gelebilir. Bu da enflasyonist baskıların tetiklenmesi anlamına geliyor.


Su Hayattır, Gözyaşı Değil

Tarımsal kuraklık, artık geçici bir felaket değil, kalıcı bir krizdir. Küresel ısınma etkileri, Türkiye iklim değişikliği gerçeği ile birleşerek toprağın, tarımın ve suyun geleceğini tehdit ediyor. Artık her damla suyu, her metre toprağı koruma zamanı.


Komentáře


© 2025 by EE 

Güncel haberleri kaçırmayın!

Bültenimize abone olun.

bottom of page