Brüksel’e Mesaj: Türkiye Olmadan Avrupa Güvenliği Mümkün Değil!
- Serdar Yılmaz
- 4 May
- 3 dakikada okunur

Türkiye AB Üyeliği Süreci: Yeniden Stratejik Bir Zemin mi?
AB Üyelik Süreci ve Brüksel'deki Direnç
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreci, 1999’daki adaylık statüsünden bu yana pek çok siyasi engelle karşı karşıya kaldı. Özellikle 2016 sonrası dönem, üyelik müzakerelerinin neredeyse tamamen donduğu bir tabloya sahne oldu. Ancak Orta Avrupa ülkeleri bu sürece farklı bir perspektif getiriyor. Bu ülkeler için Türkiye, güvenlik, enerji ve dış politika alanlarında tamamlayıcı bir ortak olarak görülüyor.
Macaristan Dışişleri Bakan Yardımcısı Boglarka Illes, bu noktaya dikkat çekerek, Brüksel’deki merkezi anlayışa eleştiriler yöneltti:
“Brüksel’deki ultra-liberal ve küreselci liderlerin milli egemenlik kavramına fazla toleransı yok.”
Macaristan’dan Net Destek ve Açıklamalar
Illes’in açıklamaları, Türkiye’nin AB üyeliği sürecine Macaristan’ın açık desteğini ortaya koydu:
“Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde kaydedilecek ilerlemeler, Avrupa'yı daha güçlü ve güvenli hale getirecektir.”(Kaynak: A Haber)
Bu destek, sadece sözlü bir açıklama değil; Macaristan’ın Türkiye ile kurduğu enerji, ulaştırma ve savunma iş birlikleriyle somutlaştırdığı bir siyasi duruş.
Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri ve Yeni Perspektifler
AB içindeki karar alma mekanizmalarında etkili olan Polonya ve Macaristan gibi ülkelerin desteği, Türkiye’nin AB ile yeniden masaya oturabilmesi için stratejik fırsatlar doğurabilir. Ayrıca enerji gibi Avrupa'nın hayati meselelerinde Türkiye’nin rolü, üyelik müzakerelerinin sadece “demokrasi ve hukuk devleti” ekseninden değil, jeostratejik katkı bağlamında da değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Türkiye Macaristan İlişkileri: Sadece Enerji Ortaklığı mı?
Güvenilir Ortaklık Vurgusu ve İkili Anlaşmalar
İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde Illes'in kullandığı en kritik ifadelerden biri şuydu:
“Türkiye gerçekten güvenilir bir partner.”
Bu açıklama, Türkiye-Macaristan ilişkilerinin yalnızca enerjiye değil; ulaşım, tarım, teknoloji ve diplomasiye kadar pek çok alanda stratejik temeller üzerine kurulduğunu gösteriyor.
Ortak Ekonomik Girişimler ve Diplomatik Uyum
Zirvede açıklanan en önemli gelişmelerden biri, bir Türk enerji şirketinin Macaristan'da doğalgaz santrali inşa edecek olmasıydı. Bu girişim, Türk yatırımının Doğu Avrupa’da genişlediğini ve Türkiye’nin enerji teknolojisinde de bir üretici kimliğe büründüğünü ortaya koydu. Aynı zamanda TPAO ile Macaristan sınırları içerisinde ortak doğalgaz ve petrol arama çalışmaları yürütüleceği açıklandı. Bu da ilişkilerin daha önce görülmemiş bir derinliğe ulaştığını kanıtlıyor.
Avrupa Enerji Güvenliği İçin Türkiye’nin Rolü
TürkAkım Projesi’nin Stratejik Önemi
Illes, Türkiye’nin Avrupa enerji güvenliğindeki rolünü özetleyen şu ifadeyi kullandı:
“Macaristan'a doğalgaz sağlanabilmesi için tek seçeneğimiz TürkAkım.”
TürkAkım Projesi, Rusya’dan Türkiye üzerinden geçen ve Avrupa’ya enerji taşıyan stratejik bir doğalgaz hattı. Türkiye, bu hat sayesinde enerji geçiş üssü olmanın ötesine geçerek enerji politikalarının belirleyicisi olmaya başladı.
Macaristan Doğalgaz Yatırımı ve Türkiye Enerji Politikası
Macaristan’ın doğalgaz ihtiyacını güvenli şekilde karşılamada Türkiye dışında bir alternatifi olmadığını vurgulaması, Türkiye enerji politikasının dış ilişkilerdeki etkisini gözler önüne seriyor. Bu, aynı zamanda Avrupa’nın doğudan enerji ithal etme stratejisinin değiştiğini ve Türkiye’nin enerji arz zincirinde merkez haline geldiğini ortaya koyuyor.
TPAO ile Petrol ve Doğalgaz Arama İşbirlikleri
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Macaristan arasında yapılan doğalgaz ve petrol arama anlaşması, sadece kaynak erişimi değil, aynı zamanda teknolojik transfer, ortak mühendislik ve altyapı geliştirme gibi yönleriyle de iki ülke arasında kalıcı iş birliği anlamına geliyor.
Bölgesel İstikrar ve Diplomatik Rol: Türkiye’nin Jeopolitik Gücü
Ukrayna-Rusya Savaşı ve Barış Vurgusu
Macaristan, Avrupa’daki birkaç ülke gibi savaş konusunda farklı bir çizgide duruyor. Illes, savaşın başından bu yana barıştan yana olduklarını ve müzakerelerin tek çözüm olduğunu dile getirdi:
“Barış süreci şimdiden başladı ve bu büyük bir adım. Bu müzakerelerden kalıcı sonuçlar elde edilmesini ümit ediyoruz.”
Türkiye’nin Arabulucu Rolü ve AB İçindeki Yeri
Türkiye, savaş boyunca tarafsız arabuluculuk misyonuyla dikkat çekti. İstanbul’da gerçekleşen Rusya-Ukrayna görüşmeleri, bu diplomatik dengeyi sağlayabilen nadir örneklerden biri oldu. Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen tarafsızlığı koruyabilmesi, AB nezdinde de onu “bölgesel kriz çözüm ortağı” haline getiriyor. Bu da Türkiye AB üyeliği için jeopolitik gerekçeyi güçlendiriyor.
Türkiye AB Üyeliği İçin Yeni Dönemin Ayak Sesleri
Enerji Projeleriyle Şekillenen Diplomasi
İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi, sadece doğal kaynaklar üzerine değil, jeopolitik ve jeoekonomik dengeler üzerine de kurulu bir diplomatik buluşmaydı. TürkAkım, Macaristan’daki santral yatırımı ve TPAO’nun doğrudan iş birliğiyle Türkiye artık enerji diplomasisinin merkez ülkesi konumuna ulaştı.
Türkiye ve Macaristan’ın Ortak Avrupa Vizyonu
Macaristan’ın Türkiye’ye yönelik “güvenilir ortak” vurgusu, aynı zamanda Brüksel’e de mesaj niteliği taşıyor. AB’nin geleceğinde çok kutuplu ve çok merkezli bir yapıya geçiş kaçınılmaz görünürken, Türkiye gibi bölgesel güçlerin üyeliği bu dönüşüm için önemli bir unsur.
Türkiye AB üyeliği süreci, klasik kriterlerin ötesine taşınmalı ve artık enerji, güvenlik, kriz yönetimi gibi stratejik konularla yeniden tanımlanmalı.
Comments