Zirai Don Felaketi 2025: Türkiye Tarımında Kayıp Yılın Anatomisi
- Atilla Albayrak
- 9 May
- 3 dakikada okunur

Atilla Albayrak | Özel Haber - Medya101.com
2025 yılı, Türkiye tarımı için hafızalara "Zirai Don Felaketi 2025" olarak kazınacak. Henüz yılın ilk dört ayında meydana gelen doğal afetler – kuraklık, dolu, fırtına, aşırı yağışlar ve özellikle de geniş çaplı zirai don – Türkiye'nin tarımsal üretiminde büyük kayıplara yol açtı. Çiftçi, tüccar, ihracatçı ve tüketici; zincirin her halkası bu felaketten zarar gördü.
1. Felaketin Özeti: Tarımsal Afetler Zinciri
2025 tarımsal afetler silsilesi, Şubat ayında başladı. Adana, Mersin ve Hatay’da etkili olan zirai don, portakal, limon, marul ve patates üretimini etkiledi. Mart ayında Ege Bölgesi üzüm bağlarında don felaketi yaşandı. Ancak asıl yıkıcı etki, 9-13 Nisan 2025 arasında yaşanan donla birlikte ortaya çıktı.
Tarım ve Orman Bakanlığı'na göre 34, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ne göre 65 ilde etkili olan bu olay, meyve başta olmak üzere pek çok üründe üretim kaybına neden oldu.
2. Zirai Don Zarar Gören Meyveler
Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı, zirai don felaketinde zarar gören 16 meyveyi açıkladı:
Armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, nektarin, portakal, şeftali, üzüm ve Antep fıstığı.
Bu ürünlerin çoğunda Türkiye hem üretim hem de ihracatta dünya lideri. Bu da 2025 yılı için sadece iç piyasada değil, küresel ölçekte de büyük bir tarım krizi anlamına geliyor.
3. Malatya Kayısı Don Zararı: Sıfır Rekolte Tehlikesi
Malatya’da 15 milyon kayısı ağacı don felaketinden etkilendi. 2024’te 107 bin ton olan kuru kayısı üretiminin bu yıl neredeyse sıfıra inmesi bekleniyor. Avrupa Birliği coğrafi işaretine sahip Malatya kayısısında 500 milyon doları aşan zarar söz konusu.
Ton fiyatı 5 bin dolardan 11 bin doların üzerine çıktı. Bu durum, kuru kayısı fiyat artışı ile hem iç piyasada tüketiciyi vuracak hem de ihracatta kriz yaratacak.
4. Fındık Üretimi 2025: Rekolte ve Fiyat Krizi
Ordu ve Giresun'da rakımı yüksek bölgelerde fındık bahçeleri tamamen zarar gördü. 717 bin tonluk 2024 rekoltesinin 500 bin tona düşeceği tahmin ediliyor. Don öncesi 125 TL olan fındık fiyatı 200 TL'ye yükseldi.
Türkiye’nin 2024 yılı iç fındık ihracatı 234 bin ton olurken, 2.6 milyar dolar gelir elde edilmişti. 2025'te miktar düşse bile fiyat artışı sayesinde toplam gelir korunabilir. Ancak iç tüketimde ciddi fiyat baskısı oluşacak.
5. Üzüm: Manisa’da Bağlar %80 Zararda
Sultaniye kuru üzümün yüzde 90’ı Manisa’da yetişiyor. Mart ve Nisan aylarında yaşanan donlar sonrası hasar oranı bazı bölgelerde %80’i geçti. Üreticinin 2025 yılında gelir kaybı büyük olacak.
İhracatın düşmesiyle birlikte döviz geliri de azalacak. Türkiye kuru üzüm ihracatından yıllık ortalama 500 milyon dolar kazanıyor.
6. Elma, Ayva, Armut: İç Piyasada Fiyat Şoku
Elma üretiminin yoğun olduğu Niğde, Karaman, Isparta gibi iller don felaketinden ağır etkilendi. Üretim düşüşü nedeniyle Hindistan, Libya ve Irak’a yapılan ihracatın azalması bekleniyor. Armutta Bursa ve Manisa, ayvada ise Sakarya ve Bilecik başlıca zarar gören iller.
7. Zirai Don Fırsatçıları İş Başında
Stoktaki ürünleri bahane ederek fiyatları ikiye katlayan tüccarlar, kuru kayısı, fındık, kuru üzüm ve Antep fıstığında fiyatları yukarı çekti. Bu ürünlerin büyük kısmı geçen yılın mahsulü olmasına rağmen, "don olacak" gerekçesiyle toptan alımlara yönelindi.
PERDER Başkanı Faruk Güzeldere’ye göre bu fiyatlar henüz rafa yansımadı. Ancak yeni mahsul çıktığında raflara da yansıyacak.
8. Afet Bölgesi Talebi
Maraş, Adıyaman, Malatya ve Dersim’de yaptığı incelemeler sonucunda bölgenin özel afet bölgesi ilan edilmesini talep edildi. Raporda ayrıca:
Malatya’da 15 milyon kayısı ağacının zarar gördüğü
Adıyaman ve Maraş’ta üzüm, ceviz, fıstık ve bademde %80 ürün kaybı
Dersim’de 40 bin arının öldüğü
Mevsimlik işçilerin işsiz kaldığı
belirtildi.
9. Üreticilerin Talepleri: Tarımda Yeni Politikalar Şart
Üreticilerin öne çıkan talepleri şunlar:
Zararların hızla tazmini
Borçların faizsiz en az 3 yıl ertelenmesi
Girdi maliyetlerinin düşürülmesi
TARSİM sisteminin adil hale getirilmesi
Taban fiyat uygulaması
Tohum, mazot ve gübre desteği
10. Bayraktar: Tarımı Gözden Geçirmeliyiz
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, "Su isteyen bazı ürünleri bırakmak zorunda kalacağız" diyerek Türkiye tarımının iklim krizi karşısında yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. Kokarca zararlısı ve donun etkisiyle fındıkta rekoltenin çok düşük olacağını belirtti.
"Tarım tali değil, stratejik bir sektördür. Gıda güvenliğini korumak için tarıma pozitif ayrımcılık şarttır."
11. TARSİM ve Destek Mekanizmaları Eleştiriliyor
Çiftçiler, TARSİM sigorta sisteminin yetersiz kaldığını, hasar tespitinin adil yapılmadığını, zararlarının tazmin edilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmayan çiftçilerin zararlarının hiç karşılanmadığı vurgulanıyor.
12. Gelecek Tehlikesi: 2026 ve 2027 de Kayıp Yıllar Olabilir
DEM Parti raporunda belirtildiği gibi, don felaketinin etkisi yalnızca 2025'le sınırlı kalmayabilir. Özellikle limon ve portakal gibi çok yıllık ağaçlarda yaşanan kuruma nedeniyle 2026 ve 2027 yıllarında da verim kaybı bekleniyor.
13. Türkiye Tarımı Kırılgan
"Zirai don felaketi 2025" yalnızca bir doğa olayı değil, Türkiye tarımının ne denli kırılgan ve plansız olduğunu gözler önüne serdi. Kuraklık, aşırı hava olayları ve yetersiz destek sistemleri nedeniyle tarım sektöründe bir reform yapılması artık ertelenemez.
Üreticiden tüketiciye, tüccardan ihracatçıya kadar herkesin etkilendiği bu süreçte, kamu politikalarının derhal gözden geçirilmesi, iklim krizine uyumlu, sürdürülebilir ve dayanıklı bir tarım altyapısının oluşturulması gerekiyor.
Comentarios