Anadolu Kaplanı’nın Çöküşü: Hasbi Menteşoğlu ve Menteşoğlu Holding Vakası
- Atilla Albayrak
- 3 gün önce
- 3 dakikada okunur

🔍 1. Başarı Hikâyesi: Altın Değerinde Azim ve Girişimcilik
Başlangıç Noktası: Salyangozdan Holding’e
Menteşoğlu ailesinin hikâyesi, yoksulluğun içinden doğan bir girişimcilik efsanesidir. 1940’lı yıllarda Samsun'da derelerden salyangoz toplayarak geçimlerini sağlayan aile, bu niş faaliyeti bir dış ticaret fırsatına dönüştürerek ticari serüvenine başlamıştı.
Kadınların Rolü: Yastık Altı Tasarrufun Gücü
Ailenin erkek çocukları bir şirket kurmak için seferber olduğunda, ailedeki kadınlar tüm ziynetlerini ve altınlarını ortaya koydu. Bu, hem sermaye oluşturulması hem de "yastık altı tasarrufun" reel ekonomiye katılması bakımından sembolik öneme sahipti.
Olağanüstü Çeşitlendirme: Ticaretten Sanayiye
Kurulan Menteşoğlu Holding, salyangoz işini büyütmekle kalmayıp, su ürünlerinden kurbağa bacağına, deniz salyangozundan deniz patlıcanına kadar pek çok ürünü ihraç etmeye başladı. Ardından seracılık, gıda, salça, nişasta, glikoz, tekstil, turizm ve inşaat gibi 10'dan fazla sektörde faaliyet göstererek dev bir yapıya dönüştü.
1985 yılında grubun 50 binden fazla çalışanı vardı. Bu durum Menteşoğlu'nu Anadolu'nun en büyük sermayedarlarından biri haline getirdi.
⚠️ 2. Kırılma Noktası: Hayali İhracat ve İtibarın Sönüşü
1987: Zirveden Düşüşe Bir Yıl
Hasbi Menteşoğlu'nun yönetimindeki holding, 256 milyon dolarlık ihracatla Ram Dış Ticaret ve Koç Holding gibi devleri geride bırakıyordu. Ancak tam da bu yılda "hayali ihracat" iddiaları patlak verdi. Naylon faturalar, vergi kaçakçılığı ve sigortasız işçiler gibi iddialar medyaya sızdı.
Devletin Tutarsız Tavrı
Dönemin Başbakanı Turgut Özal, Samsun’da grup tesislerini açarken “Hayali ihracat diye bir şey yok” dese de, Maliye ve Gümrük Bakanlığı aynı anda savcılığa başvuruda bulunuyordu. Bu, siyaset-sermaye ilişkilerinin ne denli karmaşık olduğunu ve "tek elden yönetim"in zaaflarını ortaya koyuyordu.
Yargıda Kriz ve Mahkeme Krizi
Hiçbir mahkemenin dosyayı kabul etmemesi, hem hukuki hem de siyasal sistemin çözümsüzlüğüne işaret ediyordu. Dosya nihayet 1989 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne taşındı. Ancak bu süreçte grup art arda operasyonlar, hacizler ve davalarla sarsıldı.
📉 3. Sosyal ve Ekonomik Yıkım
Kütlesel İşsizlik ve Protestolar
1989'dan itibaren grup 43 fabrikasının çalışmasını durdurmak zorunda kaldı. 30 bini aşkın kişi işsiz kaldı. Fabrikaların bulunduğu şehirlerde ekonomik çöküş, yerel halkın gelirinde ani düşüşe yol açtı.
Stratejik Alanlarda Çöküş: Yu-Pi Tavukçuluk
Grup, krizin ortasında tavukçuluk devi Yu-Pi'yi satin alarak kurtulmaya çalıştı ancak iflas erteleme başvurusu da reddedildi. Tarımsal ve gıda güvenliği için çok önemli bir sektörde iflas, kamu zararını daha da artırdı.
Hasbi Ağa’nın Trajik Sonu
Futbol camiasında "Hasbi Ağa" olarak tanınan Menteşoğlu, Samsunspor kazasından sonra psikolojik çöküş yaşadı. Gözaltı, davalar ve sırasıyla gelen iflaslar onu sessizliğe gömdü.
⚖️ 4. Hukuki Boşluk ve Zaman Aşımı
Yargının Ağır İşlemesi
Hasbi Menteşoğlu ve ailesi hakkında açılan davalar, 1995 yılına kadar sürdü. Ancak tüm dosyalar zaman aşımı nedeniyle düştü. Çalışanlar, tedarikçiler ve kamu alacakları bu süreçte telafi edilmedi.
Teşviklerin Geri Alınmaması
Grubun aldığı devasa devlet teşviklerinin geri ödenmemesi, kamu kaynağının israfı anlamına geliyor. Bu durum, şirketler için hesap verebilirlik mekanizmasının ne kadar zayıf olduğuna işaret ediyor.
🧠 5. Stratejik Hatalar ve Çıkarılacak Dersler
Aşırı Genişleme
Teknoloji, insan kaynağı ve finansal yapı yetersizliği dikkate alınmadan yapılan aşırı sektörel yayılma, grubun operasyonel kontrolünü zayıflattı.
Kurumsal Yönetim Zaafları
Sigortasız çalışan, denetlenmeyen işletmeler ve naylon fatura gibi uygulamalar, şirketin uzun vadeli kurumsal sağlığını bozdu.
Reputasyon Riskinin Önemi
Toplum önündeki "Hasbi Ağa" imajının bir anda karanlık haberlerle yer değiştirmesi, bir markanın itibar kaybının ne kadar yıkıcı olabileceğini gösteriyor.
🗒️ Sonuç: Bir Ekonomik Masalın Çöküşü
Hasbi Menteşoğlu ve Menteşoğlu Holding'in hikayesi, yoksulluktan zenginliğe çıkan bir Anadolu masalının, şeffaflık eksikliği, siyasi ilişkiler ve sistemsel zaaflarla nasıl trajediye dönüşebileceğini gösteriyor.
Bu vakadan öğrenilecek dersler:
Şeffaflık ve denetlenebilirlik hayati önem taşır.
Siyasete yakınlık bazen destek, bazen tehdit olur.
Hızlı ve kontrolsüz genileşme, sonun habercisidir.
Bu iflas vakası, sadece bir şirketin değil; bir bütün ekonominin, toplumun ve hukukun da nasıl etkilenebileceğini gözler önüne seriyor.
Comments