Türk Yargısının Bağımsızlığı ve Reform: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Değerlendirme Toplantısının Şifreleri
- Nagihan Uludağ
- 30 Nis
- 2 dakikada okunur

29 Nisan 2025'te Ankara Hakimevi'nde düzenlenen Adli Yargı Değerlendirme Toplantısında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk yargısının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlü ifadelerle savundu. Ancak, bu açıklamalar yargının siyasetten bağımsızlığına ilişkin süregelen tartışmaların gölgesinde yapıldı. Konuşma hem yargı reformlarının hedeflerini hem de mevcut eleştirilere karşı verilen resmi yanıtı gözler önüne serdi.
Bu analizde, Tunç'un açıklamalarını, içerik ve bağlam açısından inceliyor ve gerçeklik ile söylem arasındaki boşlukları ele alıyoruz.
Yargı Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı: Söylem ve Gerçeklik
Bakan Tunç'un konuşmasındaki ana vurgu, yargının sadece Anayasa'ya, hukuka ve milletin iradesine bağlı olduğuydu. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yargının "hukukun aydınlığına" döndüğünü vurgulayan Tunç, bugünkü yargı sisteminin de benzer bir bağımsızlıkla çalıştığını ifade etti.
Ancak pratikte, özellikle son dönemde görülen yüksek profilli siyasi davalar, kamuoyunda yargının tarafsızlığı konusunda ciddi soru işaretleri yaratmış durumda. Eleştirmenler, bazı davaların hükümete yakın çizgide ilerlediğini, muhaliflere yönelik yargı süreçlerinde ise hız ve ağırlık farklılıkları olduğunu savunuyor.
Yargıya Güven: Artan Retorik, Durgun Algı
Tunç, toplumun adalete olan güvenini artırmanın herkesin asli görevi olduğunu belirtti. Yargı mensuplarını, sadece yasa hükümlerini uygulamakla kalmayıp adaletin yaşayan vicdanı olmaya çağırdı.
Gerçekte, birçok araştırma Türkiye'de adalet sistemine olan güvenin düşük seviyelerde olduğunu gösteriyor. Uluslararası endekslerde de Türkiye, hukuk devleti sıralamalarında son yıllarda gerilemiş durumda. Tunç’un sözleri bu olumsuz algıyı değiştirmeye yönelik bir kamuoyu stratejisinin parçası olarak okunabilir.
FETÖ Sonrası Yargı ve Arınma Süreci
Adalet Bakanı, 17-25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yargıda yaşanan "arınma süreci"ne dikkat çekti. 2002'de 9 bin olan hakim-savcı sayısının bugün 25 binin üzerine çıktığını açıkladı.
Burada sayı artışı önemli bir gösterge olarak sunuluyor. Ancak, nitelik ve liyakat tartışmaları da gündemde. Pek çok eleştirmen, bu süreçte liyakatten çok siyasi sadakatin öne çıktığını, bağımsız yargı yerine iktidara yakın kadroların güçlendiğini iddia ediyor.
Reform Söylemi: Yine Büyük Vaatler
Bakan Tunç, 23 Ocak 2025'te açıklanan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile 264 yeni faaliyetin hayata geçirileceğini söyledi. Reformların toplumun değişen ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde kurgulandığını belirtti.
Geçmiş deneyimler, benzer reform belgelerinin birçok maddesinin kâğıt üstünde kaldığını gösteriyor. Özellikle yasal değişikliklerin uygulamadaki yansımaları, reform belgelerinin gerçekçi olup olmadığını belirleyen asıl kriter olacak. Dolayısıyla, bu yeni belgeye de temkinli bir iyimserlikle yaklaşmak gerekiyor.
Siyasi Eleştirilere Karşı Savunma
Tunç, dosya içeriği bilinmeden yapılan eleştirilerin hukuk devleti ilkesine zarar verdiğini vurguladı. Soruşturma ve davalar üzerinden yargı mensuplarının hedef alınmasını eleştirerek "mesnetsiz yaklaşımlara" sessiz kalmayacaklarını söyledi.
Bu sert ton, son dönemde özellikle muhalif siyasetçilerin ve gazetecilerin yargı süreçlerine dair yönelttiği eleştirilerin etkisini azaltmayı amaçlıyor. Ancak, "eleştirilemeyen bir yargı" algısı da başka bir sorun alanı oluşturabilir. Sağlıklı bir hukuk devletinde, yargı kararlarının eleştirilebilmesi temel bir özgürlüktür.
Söylem ile Gerçeklik Arasında Derin Bir Uçurum
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un değerlendirme toplantısındaki konuşması, Türk yargısının mevcut konumunu ve geleceğe yönelik beklentilerini resmi ağızdan net bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak sahadaki veriler ve kamuoyu algısı, bu pembe tablonun çok da kolay oluşmayacağını gösteriyor. Bağımsız, tarafsız ve etkin bir yargı sisteminin inşası için yalnızca reform belgeleri değil, şeffaflık, liyakat ve siyasi etkiden arınmış bir uygulama pratiği gerekiyor.
Commentaires